Uzun zamandır göz altı torbalarımdan şikayetçiydim. Herkesin hastamısın demesinden de bıkmıştım açıkçası. En mutlu anımda bile hasta ve mutsuz bir görüntüm vardı. Bu durum beni mutsuz etse de estetik operasyonlardan korktuğum için hiç bir doktora gitmeye cesaret edemedim. Bir gün yakın bir arkadaşım beni O kapıdan içeri soktu. Gülen yüzler karşıladı bizi. Ama öylesine gülen değil, gerçekten gülen insanlar. Öncelikle kapıdan içeri girdiğiniz anda pozitif enerjinin sizi sarıp sarmaladığını hissediyorsunuz. Evet o kapı Mete Aksu'nun kapısı. Mete bey'i ilk gördüm, biraz tedirgin olsamda, o anda içimi güven duygusu kapladı. Mete bey tedirginliğimi hemen hissetti. Önce beni dinledi ve sonrasında sanki sihirli bir el değmişcesine kısacık sürede şişlik, morluk olmadan neredeyse ceviz büyüklüğündeki göz altı torbalarımdan kurtuldum. Kendime geldim sanki. Gözlerimde artık hep gülen bir ifade var. Bana "Mete Aksu sana ne ifade ediyor" diye sorduklarında aklıma gelen ilk kelime kocaman ağız dolusu Mutluluk oldu. Mete Aksu kapısından içeri girdiğiniz anda, evet gülen yüzlerle karşılaşıyorsunuz ama hepsi kendi dalında profesyonel ve çok başarılı bir kadro. Ayrıca çok güzel dostlar kazandım. Doktor hasta ilişkisinden çok, bir dostuna kahve içmeye gidiyormuş gibi hissediyor insan kendini. Tüm kadrosuyla profesyonel anlamda hem güzelleşiyorsun, hem de dost meclisinde tatlı sohbetler. Hepinizi çok seviyorum, iyi ki arkadaşım beni size getirdi ve iyi ki kapısından pozitif enerji taşan o kapıdan geçtim. Sevgiler